26 Şubat 2015 Perşembe

ZEYTİNYAĞI VE SAĞLIK



        Zeytin sahip olduğu besin değeri ile insan sağlığını koruyan bir mucize, sağlık saçan bir bitkidir.

           Çok eski çağlardan bu yana tüketilen zeytin zamanla önemini daha da arttırmış , sofralardaki daimi yerini alarak insan sağlığının önemli bir koruyucusu olmuştur.Besin değeri oldukça yüksek olan zeytin , aynı zamanda yağıyla da sağlığa olan katkısını arttırmaktadır.Sağlığa olumsuz hiçbir etkisi olmayan zeytinyağı içerdiği antioksidanlar sayesinde kalp-damar hastalıkları ve kansere karşı da koruyucu bir etki gösterir.Özellikle günümüzde kalp ve damar şikayetlerinin çoğalması bu mucizevi besinin insan sağlığı açısından önemini daha da artırmaktadır.Son yıllarda yapılan araştırmalar zeytinin yalnızca lezzetli bir gıda değil , bunun yanında yüksek kaloriye sahip önemli bir besin kaynağı olduğunu da ortaya koymuştur.

            Zeytinin yanı sıra Zeytinyağı da , önemli bir besin kaynağıdır.Zeytinyağı tüm katı yağların aksine , tüm uzmanlar tarafından başta kalp ve damar sağlığı için olmak üzere en çok tavsiye edilen yağ türü olarak bilinmektedir.Zeytinin ve zeytinyağının sağlık açısından faydalarını şöyle sıralayabiliriz :
Kalp ve Damar Sağlığı Üzerindeki Faydaları: Zeytin ve zeytinyağının içinde yağ asitleri bulunur. Bu asitlerin çoğu vücut için zaruri olan tekli doymamış omega-6 (linoleik asit) yağlarıdır.Tekli doymamış yağlar kolesterol içermezler.Bundan dolayı zeytinyağı diğer yağların aksine kandaki kolesterol oranını yükseltmemekte , tam tersine kontrol altında tutmaktadır.Bu konuda yapılan çalışmalarda , 1 hafta boyunca her gün yaklaşık 2 yemek kaşığı doğal zeytinyağı tüketen insanların kolestrol düzeylerinde son derece olumlu sonuçlar elde edilmiştir.Antioksidanlar vücudumuzdaki zararlı maddeleri etkisiz hale getiren ve hücrenin tahrip edilmesini engelleyen son derece önemli maddelerdir.Düzenli zeytinyağı kullanan insanlarda yüksek antioksidan seviyeleri izlenmiştir.Ayrıca zeytinyağının kalp hastalıklarını önlediği pek çok araştırma ile de tasdik edilmiştir.Yüksek oranda kalp ve damar hastalıkları vakalarına rastlanan ülkelerde çoğunlukla yüksek kolesterol düzeyine sahip doymuş yağlar tüketilmektedir.Bu yanlış beslenme alışkanlığı Akdeniz diyeti yani zeytinyağı tüketimi ile düzeltilebilmektedir.Zeytinyağı kandaki kolesterolü düzenlediği için kalp ve damar hastalarına ilaç olarak tavsiye edilmektedir.Bunun yanı sıra zeytinyağı omega-6 yağ asidinin omega-3 yağ asidine oranını da düzenlemektedir.Omega-3 ve omega-6 yağ asitlerinin vücuda belli bir oranda alınması çok önemlidir.Çünkü bu oranlardaki dengesizlik durumunda hastalıklar ve kanser de dahil olmak üzere, kalp ve bağışıklık sistemi ile ilgili birçok hastalığın ilerlemesi söz konusu olmaktadır.Tüm bu sebeplerden dolayı pek çok insan zeytinyağı ile sağlık bulmaktadır.Amerikan Kalp Birliği , kalp hastalığı riskini azaltmak için yüksek tekli doymamış yağ diyetlerinin , %30 düşük yağlı diyete bir alternatif olabileceğini ortaya çıkarmıştır.                                                                                                                                                 
Zeytinyağının Kanseri Önlemedeki Rolü:The Archives of Internal Medicine dergisinde yayınlanan bir çalışma, yüksek oranda zeytinyağı tüketen kadınların göğüs kanserine yakalanma riskinin daha az olduğunu göstermiştir.NewYork’ta Buffalo Üniversitesi araştırmacılarının yürüttüğü ayrı bir çalışmada ise , zeytinyağı gibi bitkisel yağlarda bulunan bir madde olan ß-sitosterol’ün prostat kanser hücrelerinin oluşumunu engellemede yardımcı olabildiğini kanıtlamıştır.Araştırmacılar ß-sitosterol’ün hücrelerin bölünmemesi emrini veren hücre içi haberleşme sistemini güçlendirdiği , böylece hücre büyümesi kontrolsüz hale gelmeden kanserin engellenebileceği sonucuna varmışlardır.Oxford Üniversitesi’ndeki doktorlar tarafından yürütülen son araştırmada da , zeytinyağının bağırsak kanserine karşı koruyucu özelliğe sahip olduğu belirlenmiştir.Doktorlar zeytinyağının bağırsak kanserinin başlamasını engellemek için midedeki asitle tepkimeye girdiğini keşfetmişlerdir.Oxford araştırmacıları aynı zamanda zeytinyağının safra asidi miktarını azaltarak ve DAO (diamin oksidaz adlı enzim) seviyesini yükselterek , anormal hücre artışına ve kansere karşı koruyucu olduğunu keşfetmişlerdir. Ayrıca araştırmacıların raporlarına göre bol miktarda zeytinyağı ve sebze yiyen insanlarda , eklemlerdeki kronik bir hastalık olan romatizmal arterit (atardamar enfeksiyonu) geçirme riski azalmaktadır. 
Kemik Gelişimine Yardımcı Olması:İçerdiği E, A, D, ve K vitaminleri çocukların ve erişkinlerin kemik gelişimine yardımcı olması , kalsiyum kaybını engelleyerek kemikleri güçlendirmesi bakımından zeytin oldukça önemlidir.Zeytin , yaşlılara da özellikle tavsiye edilmektedir ; çünkü sindirimi kolaydır ve minerallerle vitaminlerin vücutta kullanılmasına yardımcı olur.Ayrıca minerallerin kemiklerde çökmesini sağlayarak kalsiyum kaybını da engeller.Kemikler organizmanın mineral yapılarının deposunu oluşturur ve kemiklerde mineral birikimi olmadığı takdirde kemik erimesi gibi ciddi rahatsızlıklar ortaya çıkmaktadır.Bu bakımdan zeytinin iskelet sistemimiz üzerinde çok olumlu katkısı vardır.
Yaşlanmayı Önlemesi:Zeytinyağının içerdiği vitaminler hücre yenileyici özelliklere sahip oldukları için yaşlılık tedavisinde de kullanılır , cildi besler ve korurlar. Besinlerle beraber bedenimize “serbest radikal” denilen bazı maddeleri de alırız.Zeytinyağı başta E vitamini olmak üzere , içerdiği çok sayıdaki antioksidan maddeyle bu zararlı maddelerin vücudumuzda neden olduğu tahribatı önler , hücrelerimizi yeniler, doku ve organlarımızın yaşlanmasını geciktirir.
Tansiyon Düşürücü:Archives of Internal Medicine Dergisinin 27 Mart 2000 tarihli sayısında yayınlanan bir çalışma , zeytinyağının yüksek tansiyona olumlu etkisini bir kez daha vurgulamaktadır.Ayrıca zeytin ağacının yaprağı ile tansiyon düşürücü ilaçlar yapılmaktadır.
İç Organlara Faydaları:Zeytinyağı mide asidini azaltarak mideyi gastrit ve ülser gibi hastalıklara karşı korur.Bunun yanı sıra safra salgısını harekete geçirerek , sindirimin en mükemmel hale gelmesini sağlar.Safra kesesinin boşalma işlemini düzenler ve safra taşı riskini azaltır.Ayrıca içindeki klor sayesinde de böbreğin çalışmasına yardımcı olur ve böylece vücudun atıklardan arınmasını kolaylaştırır.Bunların yanı sıra beyin damarlarının sağlığına da olumlu etkisi vardır.
Çocukların Gelişimine Katkısı:Zeytin ve zeytinyağı , içlerinde bulunan linoleik asitten (omega-6 yağ asidi) ötürü yeni doğmuş bebekler ve gelişim çağındaki çocuklar için son derece faydalı besinlerdir.Linoleik asidin eksikliği , gelişimin yavaşlamasına ve hatta birtakım deri rahatsızlıklarının ortaya çıkmasına neden olur.Zeytinyağı vücudumuzdaki zararlı maddelerin vücudumuzda neden olduğu tahribatı önleyen antioksidan elementleri ve insan için büyük önem taşıyan yağ asitleri içerir.Bunlar da hormonlara destek olur ve hücre zarının oluşumuna yardımcı olurlar.Zeytinyağı insan sütündeki yağ asidi oranına benzer , dengeli bir çoklu doymamış bileşime sahiptir.İnsan vücudu tarafından elde edilemeyen , aynı zamanda vücut için vazgeçilmez önemi olan bu temel yağ asitleri açısından , zeytinyağı yeterli bir kaynaktır.Bu faktörler zeytinyağını yeni doğmuş bebekler için oldukça faydalı kılmaktadır.Doğum öncesi ve sonrasında bebek beyninin ve sinir sisteminin doğal gelişimine katkıda bulunmasından dolayı uzmanlarca annelere önerilen tek yağ , yine zeytinyağıdır.Anne sütüne yakın miktarda linoleik asit içermekle beraber yağsız inek sütüne zeytinyağı katıldığında anne sütü kadar doğal bir besin kaynağı özelliği kazanır. 
Yüzyıllar Öncesinde Bildirilen Gerçek:Görüldüğü gibi bugün birçok bilim adamı zeytinyağını esas alan beslenme modelinin en ideal model olduğunu düşünmektedir.Bu özelliklerinden dolayı günlük beslenme programında her öğünde bulunması gereken en temel besinler zeytin ve zeytinyağı olarak belirtilmektedir.Allah’ın pek çok ayette dikkat çektiği zeytin bitkisinin faydaları , ancak tıp biliminin gelişmesiyle keşfedilmiştir.
Besin Uzmanlarının ve Tıp Dünyasının Mucize Besini Keşfi:Zeytinyağı , tüm bu özellikleri dolayısıyla son yıllarda uzmanların oldukça dikkatini çekmektedir.Uzmanların yorumlarından bir kısmı şöyledir:
Harvard Üniversitesi Halk Sağlığı Okulu Epidemiyoloji Bölümü Başkanı Dr. Dimitrios Trichopoulos: Amerikalı kadınlar doymuş yağların yerine daha fazla zeytinyağı tüketmiş olsalardı göğüs kanseri riskinde %50 kadar azalma gerçekleşebilirdi.Zeytinyağı bazı habis tümör türlerine karşı koruyucu bir etkiye sahiptir.Bunlar Prostat , göğüs , kolon , pullu hücre ve yemek borusu tümörleridir.
Sağlık ve beslenme konusunda önde gelen otoritelerden CNN’in ödüllü muhabiri , The Food Pharmacy (Besin Eczacılığı) ve Food-Your Miracle Medicine (Besin- Mucize İlacınız) adlı kitapların yazarı ve uluslararası bir köşe yazarı olan Jean Carper: İtalyanlar tarafından yapılan yeni bir araştırma zeytinyağının , LDL kolesterolünün atardamarları tıkama özelliği de dahil olmak üzere bazı hastalık süreçleriyle savaşan antioksidanlar içerdiğini bulmuştur.
Diyetisyen ve beslenme uzmanı , The Pyramid Cookbook: Pleasures of the Food Guide Pyramid (Piramit Yemek Kitabı: Besin Rehberi Piramidinin Lezzetleri) adlı kitabın yazarı olan Pat Baird:Zeytinyağının çok yönlülüğü uzun zamandır var olan zeytin ve onun beden sağlığına olan faydası hakkında daha öğreneceğimiz çok şey var demiştir.
Miami Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden D. Peck: “Zeytinyağının bağışıklık sistemini güçlendirdiği ortaya çıkarılmıştır…”
Milano Eczacılık Fakültesi’nden Bruno Berra:Natürel Sızma Zeytinyağının küçük polar bileşenleri LDL’nin oksidasyona olan direncini belirgin şekilde artırır.
II. Federico Üniversitesi Dahiliye ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü’nden A. A. Rivellese ve G. Riccardi, M. Mancini:“Zeytinyağı insülin direncini engeller ve kandaki glikozun daha iyi kontrolünü sağlar.”
Harvard Üniversitesi Halk Sağlığı Okulu’ndan Frank Sacks:“Zeytinyağı açısından zengin bir diyet aşırı şişmanlığı kontrol altına almada ve tedavi etmede düşük yağlı bir diyetten daha etkilidir.Ayrıca daha uzun süreli kilo kaybına neden olur ve kiloyu korumak daha kolaydır” demiştir.

*Zeytinin şekerinden, zeytin çiçeği kolonyasından, zeytin salatasından, sabunlarına kadar birçok ürünü devardır.

*Bugün dünyanın en önemli kanser ilacı köpek balığı kıkırdağıdır. Köpekbalığından çikan sgualene adlı madde sızma zeytinyağında bol miktarda bulunur Günde 100 cl . zeytinyağı tüketimiyle köpekbalığı kıkırdağından alınacak kadar sgualene alınır. Zeytinyağı kanser riskini % 50'ye yakın azaltmaktadır.

* Zeytinyağı hücreleri korur. Zeytinyağının içinde bulunan Oleiprine adlı madde sayesinde hücreler yenilerek kansere karşı hücreleri korur.

*Zeytinyağı üretim aşamasında ısıyla temas etmemesi gerekiyor. Bu nedenle sağlıklısı Riveriya değil, Sızma olanıdır. Aslında en doğrusu, kokusuna alışıp mümkün olduğunca az veya hiç rafine edilmemiş olan yağlar kullanmalıdır..

*Zeytin ağacının dalları, yaprakları ve reçinesi olduğu kadar, yağıda yıllardır ilaçların bileşimlerinde yer alan doğal maddelerden birisidir, doğal bir ilaçtır.

*Yiyeceğin yanısıra merhem olarak da kullanılan zeytinyağı; tahrişin neden olduğu acı ile yanmayı giderici ve yumuşatıcı özellikleri olan losyondur da.

*Zeytinyağı, derinin foliküllerine penetre olabildiği için, gerek internal gerekse eksternal dokuların yara veya iritasyonunda ve enfeksiyonlara karşı faydalıdır.

*Sindirim sistemini etkiler; ister soğuk olsun, ister sıcak olsun zeytinyağı mideyi çepeçevre koruyucu bir tabakayla sararak mide asitini azaltır. Yemek öncesi veya sonrası alınan bir kaşık zeytinyağı, mide zarını örtüp alkolün işlemesini önleyeceği gibi, karışık içkilerin yol açtığı sarhoşluğuda azaltır.

*Gastrit ve ülsere karşı korumada etkin yardım sağlar. Hazmı en kolay olan zeytinyağı besinlerin bağırsaklar tarafından çok daha iyi emilmesini sağlayarak bağırsakların çalışmasını düzenler. Isıtılmış olsun yada olmasın zeytinyağı gastrik asiditeyi azaltabilmektedir.
Tahriş giderici etkileri ülsere karşı koruma sağlar. Bağırsaklardan yiyecek geçişini kolaylaştırmak suretiyle konstipasyona engel olur.

*Zeytinyağı safra kesesinin kontraksiyonlarını (kasılma) ve safra salgılanmasını uyararak safra taşı oluşum riskini azaltır, hazmı kolaylaştırır. Dalakta taş oluşumunu önler. Sarılığa ve karaciğer sancılarına iyi gelir. Oruç tutanlar, sahurda bir çorba kaşığı zeytinyağı içerse safra kesesi ve bağırsakları rahatlatacaktır.

*Sabah kahvaltıdan önce alınan 1 veya 2 çorba kaşığı zeytinyağı -basit kronik kabızlığa - iyi gelir (daha iyi netice için suyla karıştırılabilir). Basur şikayetlerini giderir; sıcak olarak içilir.

*Anne sütündede bulunan E vitamini ve oleik asit içeriği ile zeytinyağı, normal kemik gelişimine katkıda bulunur. Anne karnında ve doğumdan sonra bebeğin beyninin olduğu kadar, genel olarak sinir sisteminin gelişimini de desteklediğinden, gebe ve emziren annelere özellikle yararlıdır.

*Zeytinyağı yaşlanmanın, hem genel olarak doku ve organlar, hem de beyin fonksiyonları üzerinde ki etkilerini geciktirmektedir.

*Yüksek tansiyonu düşürür; yaprakları ve dallarından çay yapılır. Taze yada kuru zeytin yaprağını 300 gr. suda 15 dakika kaynatıp, süzdükten sonra şeker ilave ederek 15 gün boyunca her sabah akşam sıcak içmek faydalıdır.

*Kan şekeri seviyesinin düşmesine yardım eder.

*Ağrı, romatizma, burkulma ve adale incelmelerinde; zeytinyağı sürülür veya 200 gr taze çiçek ve yaprak, 100 gr sarı papatya ile 1 kg zeytinyağını arada sırada karıştırarak iki saat 'benmari' içinde kaynattıktan sonra içindekileri süzüp ağrı veren yerler ovulur. Kapalı yanıklarda zeytinyağı sürülerek kullanılır.

*Kötü kolesterol LDL'yi azaltırken, iyi kolesterol HDL'yi artırır.(Yüksek LDL kolesterolü seviyesine bağlı olarak yükselen kolesterol seviyesinin aterosklerotik kalp hastalığında nedensel rol oynadığı kuşkusuzdur.Epidemiyolojik veriler koroner kalp hastalığı vakalarındaki düşüşün total veya LDL kolesteroldeki düşüş ile beraber olduğunu göstermektedir.)

*Diyetle alınan doymuş yağ asitlerinin (DYA) total kolesterol seviyesini yükseltettiği iyi bilinmektedir. DYA ile tetiklenen kolesterol yüksekliği çoğunlukla LDL kolesterolündeki yüksekliğe bağlıdır. DYA ve hayvansal yağdan zengin diyetler HDL kolesterolü ve apo A-1 de de yükselmeye yol açar.

*Yüksek karbonhidratlı ve düşük yağlı diyet tüketen toplumlarda düşük HDL kolesterol ile düşük LDL kolesterolün birlikte bulunması koroner riski artırmazken, yüksek DYA içeren diyete bağlı olarak LDL'nin yükseldiği toplumlarda daha yüksek HDL seviyesine rağmen koroner riski yüksektir.Yüksek hayvansal yağ içeren diyetlerin LDL- HDL oranını, düşük yağ içeren veya çoklu
doymamış yağ asitinden (ÇDYA) zengin diyetlere kıyasla daha fazla yükselttiği görülmüştür.

Laurik, miristik ve palmitik asit birlikte tüm DYA ların başında gelirken, mistrik asit tereyağında, hurma çekirdeğinin yağında, hindistan cevizinin yağında bulunmaktadır.Son ikisi aynı zamanda çok yüksek oranlarda laurik asitte içerirler.Bu üç yağdan hangisinin kolesterol yükseltme potansiyelinin en fazla olduğu hala tartışma konusudur. Her üçününde LDL kolesterolünü yükselttiği yapılan çalışmalarda gözlenmiştir.

DYA yerine linoleik asit konulduğunda total kolesterolde düşüşe neden olmaktadır.
Diyetteki başlıca tekli doymamış yağ asidi oleik asittir.Oleik asit zeytinyağında hakim olan yağ asididir.

Düşük yağlı, yüksek karbonhidratlı diyetler total ve LDL kolesterol konsantrasyonlarını anlamlı olarak düşürürken aynı zamanda kesinlikle HDL seviyesinde de düşüşe neden olur.

Zeytinyağı sağlıklı lipid düşürücü diyete yararlı katkıda bulunur.

*Kalp dostu;zeytinyağı hayvansal yağların tersine kandaki kolesterol miktarını ve dolayısıyla kalp krizi riskini azaltır. Kan plateletlerinin toplanmasına engel olarak kan pıhtılaşması riskini de yok eder.

*Içerdiği linoleik asit yüzdesi nedeniyle anne sütüne benzeyen zeytinyağı, inek sütüne katıldığında anne sütüne yakın değer elde edilir. Sütü kesilen anneler yağsız inek sütüne biraz zeytinyağı katıp bebeğe verilebilir.

*Günde birkaç damla zeytinyağı bebeğin gelişimine büyük katkı sağlar.

*Içerdiği E, A, K vitaminleri ile her yaştaki çocuğun gerekli ihtiyacına yanıt verir. Bu vitaminler kemiklerin doğal gelişimine ve mineralleşmeye yardımcı olup, güçlenmesini hızlandırır. Her yaştaki insan için yararlıdır.

*Böbreklerin ıslahında, taşları düşürmede, bağırsak kurtlarını düşürmede, karın ağrısında sıcak su ile içilmesi iyi gelir.

*Çocukları raşitizmden korur. Siyatik, mafsal ağrılarına iyi gelir; zeytinyağı tortusu sürülür.

*Ağızda çalkalandığında ,dişlerin beyaz olmasını sağlar,diş etlerini korur, diş çürümelerini önler.

*Zeytinyağı sağlık ve güzellik kaynağıdır. Cilde ve saçlara çok faydalıdır. Cildi besler, korur ve yumuşatır.

*Saçları dökülenlere; 1 yumurta sarısı ve zeytinyağı karışımını saç diplerine sürerek 1 saat bekletilip daha sonra yıkanması, arada bir tekrarlanması gerekir.



 ZEYTİNYAĞI VE GÜZELLİK


 Kozmetik konusunda çok eskiler­den beri bilinen pek çok özelliği var. Cilde iyi gelir, kırışıklıkları önler, sivilceleri tedavi eder. Sertleşen deriyi yumuşatır. 
Saçları gürleştirip parlaklık verir. Saç dökülmesine önler. Dövülmüş sarımsak ile karıştırılmış zeytinyağı kuruyup sertleşen deriyi yumuşatır. Saçlara canlılık kazandırmak için birkaç kaşık zeytinyağı ile saç havluya sarılmalı ve yarım saat beklenildikten sonra yıkanmalıdır. Her gün zeytinyağı ile dişlere yapılan masaj dişlerin sağlam ve bembeyaz olmasını sağlar. Haftada iki kez zeytinyağı damlatılmış birkaç damla limon ve bal karışımı cilde sürüldüğünde kırışıklar önlenir. 
Kaya tuzu ile karıştırılmış zeytinyağı ile kol ve bacaklar ovulduğunda pürüzsüz bir cilt elde edilir. Zeytinyağı İle limon karıştırılarak cilde sürüldüğünde güneşte tenin iyi bir renk almasını sağlar ve cildi korur. Ciltteki kuru­luğu gidermek için, bir avokado ezilip zeytinyağı ile karıştırılarak 5 dakika yüzde tutulduktan sonra ılık suyla yıkanır.

Hiç yorum yok: