28 Şubat 2017 Salı

PATLICANLI RULO BÖREK


Malzemeler;
6 adet yufka
Arasına sürmek için,
1 su bardağı süt
2 yumurta(birini sarısını ayırın)
3 yemek kaşığı sıvı yağ
İÇ HARCI:
3 adet patlıcan
2 adet biber
1 adet soğan
2 adet domates
2 yemek kaşığı sıvıyağ 
tuz-kimyon-karabiber
Üzeri için;
1 adet yumurta sarısı

Yapılışı;
1- Yağı tavaya koyun,soğanı,biberi biraz kavurun,patlıcanları ilave edin.Domateslerini de ekleyin,baharatlarını atın.Soğumaya bırakın.(Közleyerek de yapabilirsiniz.)  
2- Yufkaları tezgaha serin,önce enine ikiye sonra üçe üçgen bölün.
3- Yufkalara iç harcını sürün,içini koyun,rulo olarak sarın.
4- Yağlı kağıt serilen tepsiye dizin,yumurtasını sürün.
5-  200 derece fırında kızarana kadar pişirin.

Afiyet olsun.



FIRINDA KABAK MÜCVER


Malzemeler;
500 gram kabak
1 büyük soğan
3 yumurta
100 gram tuzsuz lor peyniri
1 büyük soğan
1 kabartma tozu
1 demet dereotu
tuz,nane,pul biber

Yapılışı;
Kabakları rendeleyin.Soğanları incecik küçük,küçük doğrayın. Diğer taraftan diğer malzemeyi derin bir kapta sırası ile karıştırın ve çırpın. Rendelediğiniz kabakları ekleyin. Kabartma tozunu unla eleyerek ilave edin. Sıvı,kek kıvamıda hamur yapın. Önceden ısıtılmış fırında 180 derecede pişirin.

Afiyet olsun. 


25 Şubat 2017 Cumartesi

YALANCI PROFİTEROL


MALZEMELER:

1 paket kedi dili bisküvi (16 adet kedi dili kullandım)
KREMA İÇİN:
2 yemek kaşığı tereyağı veya margarin
4 su bardağı süt
5  yemek kaşığı un
8 yemek kaşığı toz şeker
1 paket vanilya
1 kutu krema

ÇİKOLATALI SOSU

1 paket çikolatalı sos
2.5 su bardağı süt

 YALANCI PROFİTEROL YAPILIŞI:
1- İlk olarak krema için tencereye yağı koyun ve unu ekleyin 1 dakika kavurun. 
2- Sütün tamamını ekleyin.
3- Sonra sırası ile diğer malzemeleri ilave edin.
4- Kaynayana kadar karıştırın,pişirin ve  soğumaya bırakın.
5-Çikolata sosunu da sütle pişirin,soğumaya bırakın.
6- Kedi dili bisküvilerin şekersiz kısımlarını süte batırıp,çıkarın tepsiye iki dizin.
7- Üzerine kremasını dökün ve güzelce yayın.
8- Hazırladığınız soğumuş çikolatalı sosunu da  kremanın üzerine yayın.
9- Buzdolabına koyun.Bir gece  bekletirseniz deha leziz olacaktır.
10-Sonra servis yapın

Afiyet olsun.

24 Şubat 2017 Cuma

Adana Kebabı



Malzemeler:
1 kilo gram kuzu eti
300 gram kuyruk yağı
½ çay bardağı pul biber
1 tatlı kaşığı isot
2 tatlı kaşığı tuz
Tırnak pide
Adana Kebabı Yapılışı:
Etin sinirlerini temizleyip bıçak ucu ile ezin. Eti ince ince dövünce buzdolabına koyun.
Kuyruk yağını da bıçak ucu ile ezin .
Et ile kuyruk yağını birleştirip tekrar bıçak ucu ile ezin.
Etin içine tuzu ekleyin ve iyice yoğurun.
Yoğurduğunuz eti buzdolabında iki saat bekletin ki şiş de dursun.
Yoğrulmuş eti şişlere dikkatli bir biçimde arada elinizi ıslatarak takın ve iyice şişe yapıştırın, mangal köz haline gelince şişleri mangala yerleştirin veya fırında fırın telleri üzerine dizin  200 derecede pişirin.
Şişleri sürekli çevirerek her tarafının eşit pişmesini sağlayın.
Tırnak pideyi şişlere bastırın ve  fazla yağını alın.
Pidenin üzerine şişleri çekin,  
Şalgam suyu, pişmiş soğan salatası, sumaklı salata, acılı ezme, ayran, haydari, bol yeşillik, mevsim salatası, lavaş,közlenmiş biber ve domates ile birlikte servis yapın.
Afiyet olsun.

KEK KURABİYESİ




Malzemeler:
3 yumurta,
1 su bardağı toz şeker,
1 su bardağı süzme yoğurt,
3 kaşık yoğurt,
1 su bardağı sıvı yağ,
2 paket kabartma tozu,
1 çorba kaşığı mahlep,
Un

Yapılışı:
Bütün malzemeler karıştırılır,kulak memesinden daha yumuşak bir hamur yapın,şekillendirilip yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine aralıklı dizin ve 180  derece de pişirin.
Afiyet Olsun

23 Şubat 2017 Perşembe

Kıtır Kadayıflı Muhallebili




Malzemeler;

Muhallebi için 
1 paket toz kremşanti(Soğuyunca ilave edilecek)
2 kaşık mısır nişastası
1 paket vanilya
1 litre süt
6 kaşık şeker
4 kaşık un


Kadayıf için:
4 kaşık tereyağı
5 kaşık şeker
1 su bardağı  iri kıyılmış ceviz
300 gram kadayıf
Yapılışı:

Kadayıfı, tereyağı ve şekerle bir tavada  kısık ateşte kavurun Kavrulunca içine cevizi ekleyip biraz daha çevirin, ocaktan alın, soğuması için  bekletin.

Tencerede muhallebi malzemelerini karıştırın, orta ateşte sürekli karıştırarak pişirin. Soğumaya bırakın soğuduktan sonra da içine 1 paket toz kremşantiyi ilave edip karıştırmaya devam edin.
Borcama kadayıfın yarısını yayın, üzerine muhallebinin tamamını dökün, sonra kalan kadayıfı da servis edeceğiniz sırada yayın ki  kadayıflar  kıtır kıtır olsun.

Afiyet olsun.

ETLİ YAPRAK SARMA




Yaprak sarma meşakkatli ama yemesi o kadar lezzetli bir yemektir. Saatlerce sararsınız 10 dakikada biter. (Eğer salamura yapraklarla sarma yapıyorsanız tuzu atmadan önce yaprakların tuz oranını dikkate alın.)


Malzemeleri:

4-5 çorba kaşığı sıvı yağ
500 gram orta yağlı kıyma
1 adet soğan
1.5 su  bardağı pirinç
1/2 su bardağı bulgur
1,5 çorba kaşığı salça
Biraz maydanoz
Biraz dereotu
Tuz, karabiber, pul biber
 Asma yaprağı

Etli yaprak sarma yapılışı:

Yaprakların bol su ile yıkayın.. Yapraklar tuzlu ise bir müddet suda bekletin. Kaynayan suyunun içine atın ve 1 dakika sonra çıkarın soğuk suya atın.

İç harcı için soğanları ince ince doğrayın. Yıkayıp süzdüğünüz pirinçleri, ince ince doğradığınız dereotu ile maydanozları ve diğer malzemeleri de ekleyip karıştırın.

Tatlı kaşığı ile iç ekleyerek yaprakları sarmaya başlayın.Tencereye sıra,sıra dizin. Sarma işlemi bitince üzerine sıvı yağını dökün. Salçayı sulandırarak üzerine gezdirdikten sonra dolmaların arasından  su görününceye kadar ekleyin. Orta ateşte pişirin.

Afiyet olsun.

Nutellalı Kek




Malzemeler:
4 tane yumurta
1 su bardağı sıvıyağı
1 su bardağı toz şeker
1 su bardağı süt
2 su bardağı un
4 çorba kaşığı kakao
5 çorba kaşığı Nutella
2 yemek kaşığı nişasta
1 pk. vanilya şekeri
1 pk. kabartma tozu
Üzeri için:
4 çorba kaşığı Nutella
Yapılışı :
Yumurtaların beyazlarını küçük bir kaseye ve sarılarını ise büyük bir kaba koyun. 1 bardak toz şekerin yarısını yumurta beyazlarının içine diğer yarısını sarıların içine aktarın. Yumurta beyazlarını köpük köpük olana kadar çırpın. Sırası gelene kadar bir kenarda beklemeye alın.
Yumurta sarılarını şekeri eriyene kadar çırpın. Sıvıyağı ve sütü ekleyip karıştırın.  Un, nişasta, kakao, vanilya ve kabartma tozu ekleyip malzemeleri iyice birbirine yedirin. Son olarak 5 kaşık nutellayı ekleyin. Koyu bir kıvama sahip olan hamura bir kenarda bekleyen yumurta beyazını acele etmeden azar azar hamura yedirin.
Fırını 180 dereceye ayarlayın. Kek hamurunu yuvarlak bir kalıba boşaltıp ısınmış fırına sürün. Yaklaşık yarım saat sonra kontrol edin. Pişen keki fırından çıkarıp soğumaya bırakın.
Kekin üzeri için 4 kaşık Nutella’yı bir kaseye koyup benmari usulü eritin. Soğuyan keki kalıptan çıkarın ve erimiş Nutella’yı üzerinde gezdirin. Kekin çikolatası donduğunda servise hazır demektir.

Afiyet olsun.

Elmalı Strudel




HAMURU İÇİN
200 gr. un, 
1 tutam tuz, 
50 gr. tereyağı, 
75 ml. sıcak su

Hamurun yapılışı;
Tereyağını eritin, un, tuz ve el yakmayacak kadar sıcak su ile hamur yapın. Küçük bir tencerede 2 parmak yüksekliğinde suyu kaynatın. Boşaltın, tencereyi iyice kurulayın. Hamuru gevşekçe pişirme kağıdına sarıp tencereye yerleştirin. Kapağını kapatıp yarım saat dinlendirin.

ELMALI DOLGU; 
Tariften iki rulo çıkacağı için iç malzemeyi ikiye bölün:

1,5 kg. elma,
50 gr. kuru üzüm, 
100 gr. şeker, 
50 gr. irice dövülmüş badem içi, 
50 gr. ufalanmış ekmek içi, 
1 paket vanilyalı şeker, 
50 gr. tereyağı, 
üzerine serpmek için pudra şekeri.

Yapılışı;
Hamur dinlenirken elmaları kibrit çöpü gibi doğrayın.
Dinlenmiş hamuru iki parçaya bölün. 35 X 25 cm. ebatlarında açın. İnce bir tabaka erimiş tereyağı sürün. Açılmış beze bayağı ince  olacak. Streç üzerinde açmak ve  rulo haline getirmek çok kolay oluyor. 
Uzun kenara elma, şeker, kuru üzüm, badem ve kırıntıları serpin. Bütün malzemeyi hamurun yarısına kadar yayabilirsiniz. Rulo yapmaya çalışın. Rulolar oldukça kalın olacak. Ancak piştikten sonra hacimlerinin neredeyse yarısını kaybedecekler. Bu normal bir durum, endişeye gerek yok,
Fırını 180 dereceye ısıtın. Orta gözde 30 dakika pişirin. Üzerlerine yeniden tereyağ sürün ve 20 dakika daha pişirin.
Ilık hatta hafif sıcakken servis yapın.
Dilerseniz üzerine pudra şekeri serpebilirsiniz.

Afiyet olsun.

Patates Kabuğunda Patates Suflesi





       Malzemeleri:
  Tuz, karabiber
   4 adet büyük boy patates
   2 çorba kaşığı tereyağı
     2 çorba kaşığı krema
   2 adet yumurta
   Yarım çay kaşığı Hindistan cevizi


 Yapılışı:

  1. Patatesleri yıkayıp bıçakla birkaç yerinden delin.
  2. Yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine koyup, önceden ısıtılmış 220 derece fırında 1 saat pişirin.
  3. Fırından alıp ikiye bölün.
  4. Kaşık yardımı ile kabuklarını zedelemeden içlerini çıkarıp, blendere alın.
  5. Patates kabuklarını yeniden fırına verip 10 dakika daha pişirin.
  6. Blenderdeki patatesin üzerine tereyağı, krema, tuz ve karabiber ekleyip, çekin.
  7. Yumurta sarıları ve hindistancevizini de katıp, bir kez daha çekin.
  8. Yumurta aklarını bir tutam tuzla birlikte kar gibi olana dek çırpın.
  9. Spatula yardımı ile yavaşça patatesli karışıma ilave edin.
  10. Harcı patates kabuklarının içine doldurun.
  11. Yeniden fırına verip üzerileri kızarana dek pişirip servis yapın..

AFİYET OLSUN.

HASTALIK ve TEDAVİ USULLERİ İLE BAZI İNANÇLAR





ANKARA
İNANIŞLAR
HASTALIK ve TEDAVİ USULLERİ İLE BAZI İNANÇLAR
Bu bahsi bilhassa almayı öngörüşümüzün sebebi, yıllarca ihmal edilmiş bir şehrin, o yıllardaki tedavi usulleri ile bu günkü başkent Ankara'nın tedavi usulleri arasındaki; o muazzam tekamül ve inkişafı göstermek bakımından istifadeli gördüğümüzdendir.
Yıllar süresi ihmal edilmiş, dertli bir Anadolu var, o Anadolu ki; koskoca bir İmparatorluğun yükünü zayıf omuzlarında, yıllarca yokluk ve sefalet içinde izdırap duyarak taşımış, asker demiş vermiş, vergi demiş vermiş, ama kanayan yarasına ne bir merhem koyan olmuş ne de elinden tutup kaldıran bir kimse bulunmuş.
İşte kendi kaderine bırakılan, ıstırap ve acı ile dolu Anadolu'nun bu izdirap ve derdinden bol bol nasibini alan Ankara'da; hastalık denilen o korkunç afet, elinde tırpanı ile yıllarca kol gezmiş, daha yavru doğmadan onu öldürmüştü.
Ankara ki İmparatorluğa yıllarca vilayet merkezliği yapmış, beylerbeylerinin ülkesi olmuş, yani ikinci derecede bir vilayet iken, kanayan yarasına neşter vurulmamıştı.
Cahil kalan halk, hastalığına, derdine devayı maaselef hurafede aramış ve onun pençesinde ölüp gitmiştir.
Aşağıda vereceğimiz ve halk arasında çok yaygın olan bir iki misal; hastalığın ne yollarda tedavi edildiği ve bazı itikat ve inançların bu tedavilere nasıl hakim olduğunu, bir ibret levhası olarak gözlerimizin önüne bütün çıplaklığı ile sermektedir.
Çok değil bundan en az 60-70 yıl önce Ankarası'nda ne doktor, ne ilaç, ne de hastane vardı. Doktor yerine cerrahlar vardı. Bunlar muhtelif otlardan yaptıkları, hap ve merhemleri hasta kimselere verirler, bıçak ve kurşun yaralarını tedavi ederlerdi.
Son yıllarda Ankara'da, Vasilaki ve İstavraki adlı iki doktor vardı. İkisi de iyi doktor olmasına rağmen, "Adam sende, kırk yıl kıran olmuş da vadesi gelen ölmüş" inancı içinde, hastalanan yüz kişiden ancak üç kişi bu doktorların kapısını çalmıştır. İlaç malzemesini atarlar satardı. En mühim ilaçlar; Kına kına, sinameki ve İngiliz tuzu idi. Midesi veya iç uzuvlarından birisinden hasta olup ölenlere "Barsakları dolandı da ondan öldü" derler, çocuğa havale mi geldi, doğru vergi başkatibi Mahmut efendiye; sarılık mı oldu, bu hastalığın ocağı Kütükçülere, kırık çıkık mı var, Kelleci Ali dayıya, kuduz mu oldu, Kılcı Yogi'ye, sivilce veya çıban mı var doğru Burçaklar köyüne, ishal mi oldu, leblebi kavutu yesin, dişi mi ağrıdı, doğruca Saraçlar çarşısında berber Arif dayıya, ya git. Kasap pil Kadir ağaya koşsun, yarısı içerde yarısın dışar da kerpetenle söksün...
İşte dünün kendi kaderine terkedilmiş, Ankarası'ndaki tedavi şekli bu iken, bugün hastalığın tedavisinde nerelere geldiğimizi göstermek için bu mevzuyu almayı öngörmüş bulunuyoruz.
Ankara'ya ilk gelen Türk doktoru Neşet Ömer bey ve Dr. Selahattin beydir. Şimdi, bir iki misal vererek eski tedavi usullerini görelim:
Sarılık: Halk arasında sarılık olarak yaygın olan bu hastalığın tedavi şekli de enteresandır. Sarılık olan bir kimseye, bir altın parçasını suya atarlar, ıslatırlar ve hastaya bir hafta suyunu içirirler. Keza sarılık hastasını da bu hastalığın ocağına götürürler. Sarılığı kes¬tirirler. Kestirme işi şöyledir: Hastanın alnının ortasını hafifçe us¬tura ile keser. Akan kanı alır, hastanın yüzüne sürer, bir hafta
perhiz verir, acı ve bulgur yenmez.
Sıtma: Sıtmalı hastaya da hastalıkla hiç ilgisi olmayan birtakım âdetler tatbik edilir. Mesela sıtmalıyı alıp bir türbeye götürürler. Orada sıtmalının bileğine ip bağlanır. Dedeye adak adanır, mum dikilir ve türbenin penceresine bir bez bağlanır. Sıtmalı çocuğa. dağda çobanın gezdirdiği kuru ekmek suda ıslatılarak yedirilir. Ayı tüyünü veya yılan kabuğunu yakıp dumanına hastayı tutarlar. En güzeli de sıtmalı çocuğa, iki kumalı (iki evli) kimsenin ekmek teknesinden ekmek çalarlar, onu çocuğa yedirme şeklidir.
Oklama: Nazardan başı ağrıyanları oklarlar. Ocaklı kadın eline bir oklava alır, hastanın başında bazlama tahtası tutulur. Ocaklı kadın kendi kendine şöyle konuşur.
Selamün aleyküm
Aleyküm selam
Tatar nerden geliyorsun
Tatar handan geliyorum
Ne vurursun
Sancı vururum
Vurmam
Vururum
Vurmam
Vururum
Vurmam
Vururum
der ve tahtaya yavaş yavaş vurur. Bu hareket üç defa tekrarlanır.
Boğmaca: Boğmaca olan çocuk, Arslanhane'de caminin önündeki taşa yatırılır, derviş veya ocaklı bıçakla boğazını sıvazlar. Yahut Ak Şemsettin Türbesi'nin anahtarını boğazına sürerlerdi. Türbeye bırakılan bir gömleği bir gece durduktan sonra çocuğa giydirirler, 40 gün çocuktan çıkartmazlar di. Benden evvelki iki kız kardeşim de bu yolda tedavi gördüklerinden maalesef zavallılar ölmüşler.
Bulgur Püskürmesi: Kan bozukluğundan ötürü vücutta çıkan ufak kırmızılıklara bulgur püskürmesi denirdi. Ocağı Hacettepe'de idi. Ocaklı kadın ağzına doldurduğu bulguru, vücuttaki kırmızı beneklere püskürür, okur, üfler, bulgurla sıvazlar, bir haftalık perhiz verirdi.
Çiçek: Çiçek çıkartan çocuklara Hakik taşı ile Bakır'ı çocuğun alnına takarlar, kırk gün durur. Dumandan, yemek kokusundan tecrit ederler, bol bol tatlı yedirirler, çiçeğin beyi çıkmasın diye kabuklarını çocuğa yedirirlerdi.
İshal: İshal olana koruk suyu, yahut miyane kavutu (kavrulmuş un) aç karnına yedirilir, yahut da ahlat (Yabani Armut) hoşafı içirilirdi.
Hacahmat - Kan aldırma: Mayıs ayında, ilkbaharda kanı gür olanlar, sağ ayağından sol kolundan kan aldırırlar. Kanalmak (Neşterle) (bir nevi yaylı keskin bıçak) kol damarına yerleştirilir, yayını bırakır bırakmaz bıçak damarı keser ve kanı akıtır. Ekseriya berberler bu işi yaparlardı.
Nezle: Nezle olan kimsenin başına deve yününü sararlar. Ayrıca tuzu kavururlar, bir torbaya koyarak nezle olanın başına sararlar. Hastanın yüzüne al bir örtü örter, üzerine pamukları kor ve yakardı. Ondan sonra da en fecisi örtüyü kaldırır, yüzünü gözünü tükürük içinde bırakırdı. Buna Alazlama denirdi.
Bademcik: Bademciği olan kimseler de keza ocağına gider, ocak başparmakla bademcikleri ezer ve sap kavrularak dövülür, hastanın boğazına kamış bir boru ile üflenir.
Basma Hastalığı: Bu günün tıbbında farenjit denilen hastalık olur, tatlı elmayı ateşe gömerler ve hastanın boğazına sararlardı.
Baş Ağrısı: Başı ağrıyan kimsenin, kurbağayı alnına sararlar. Kurbağa ölürse iyidir. Ölmezse etini hastaya yedirirler.
Bıçılgan: İnek memelerinin çatlamasıdır. Süpürgenin ucunu yakarlar. Hayvanın memesine vururlar, yahut bebe toprağını melhem yaparak çatlaklara sürerler. Yahut da ısırgan otu lapasını sararlar.
Göz Çıbanı (Nazar çıbanı): Göz çıbanı çıkan kimseye, kesilmiş bir koyunun gözü, kına ve su ile karılır, bu melhem çıbana sürülür, çıban azar üç gün sonra iyi olurmuş.
Kan Kabarcığı: Bu kabarcık daha ziyade gözün akında olur, buna da göz kapağını devirirler, ocaklı kimse gözdeki bu kabarcığı altınla çizerek tedavi eder.
Hıyarcık: Hıyarcık çıkartan kimseye, hıyar turşusu konmak suretiyle tedavi ederler.
İnce Hastalık (Verem): Bu hastalığın ne kadar korkunç olduğu bu gün malum; bu hastalığa tutulanlara kara eşek sütü içirirlermiş. Bu sari ve öldürücü hastalığın tedavisi de bu idi.
İt Dirseği: Gözünde it dirseği çıkan kimse, bu hastalığın keza ocağına gider, ocaklı kolunun dirseği ile orayı sıvazlar.
İngin (Yarım Felç): Kadın başı kabağını kaynatırlar ve bu kabağın içine hastayı gömerler.
Körükleme: Bir nevi çıbandır. Ocağına gidilir körükletilir. Körükleyici kimse, kendiri dider ve yakar, külünü bir kap içinde yağ ile karar melhem yapar, bu melhemi çıbanın üzerine koyarak çıbanı sarar. Bu işi ekseriya Museviler yaparlardı. Ekşi, acı gibi şeylere perhiz verirlerdi.
Kıt Durgunu: Ekseriye emzikli kadınlarda olur, meme şişer süt akmaz. Bunun için de emzikli kadın şişen göğsünü içi dolu bir testiye sokar. Saçını da göğsün üstüne koyarak saç taranır.
Kırkın: Kırkı çıkmayan çocuklarda olan bu hastalık, çocuğun yüzünde yara halinde tezahür eder, tedavisi için, kaplumbağa kabuğunu yakar, döverler, ince tülbentten elerler içine biraz tuz koyarak; çocuk doğar doğmaz bu tozla sıvarlar. İğne başı gibi ufak başlı sivilciler olup, buna ilaç itikat gereğince yapılmaz.
Kan İrini: Burun kanamasıdır. Kanı dindermek için; burnu kanayan kimsenin alnına, kan taşı yüzüğü bağlarlar, ayrıca örümcek ağını pamuk gibi buruna sokarlar.
Siğil (Seyil): Siğilin erkeği ve dişisi olur, dişisi ürer çoğalır. Siğili olan kimse için Mühanlar köyünden kırmızı bir toprak getirilir; bu toprağı siğiller üzerine sürerler. Ayrıca ayın ilk çarşambasında, ellerde kaç tane siğil varsa o kadar buğday tanesini kaynatırlar, bir ipe dizerler, sokak kapısının arkasına asarlar, kuşlar buğdayı yer siğil de geçermiş.
Sallık: İdrarını tutamayan, aynı zamanda idrarını yapamayanlardır. Bu hastalık için şu tedavi usulleri yapılır.
a - Miyan kökünü ağızda çiğnetip yuttururlar.
b - Arpa unu ile ardıç katranını hap yaparak verirler.
c - Hamam leğeninin içine (derin ve uzun bakırdan) eski saman, deve kığı (pisliği), soğan kabuğu koyarlar ve kaynatırlar, leğenin üzerindeki deliği bir kapakla 
     kapatırlar, hastayı bu tahtanın üzerine oturturlar, onun buğusunda bir saat kadar oturur.
d - Çiğdem, zamanında koklanmadan toplanır, kaynatılır, içirilir.
e - Mısır püskülü kaynatılarak içilir.
Temreğe:  Temreğe iki türlü olur biri sulu temreğe, diğeri kuru temreğe. Sulu temreğeyi arpa ile çizerler. Cevher toprağını ıslatırlar her sabah aç karnına içirirler.
Zehirli Kertenkele Sokması:  Çor (tuzlu ayran) içirilir, ya da sokulan yere eşek derisi sürülür. Sokulan yer boğdurulur ve kuru zerdali ıslatılarak ezilip sarılır.
Kurşun Dökme: Bu âdet ve tedavi usulü hâlâ revaçta olup, zammımıza kadar gelmiştir. Kurşun dökme, nazar değmiş kimseye, hastaya, asabi mizaçlı çocuklara, sıkıntılı kimselere dökülür. Kurşun dökme işini umumiyetle yaşlı kadınlar yapar. Kurşun döken kadın mutlaka ocak ve izinli yani (fatıma anamızın elini almış) olmalıdır. Biraz kurşun bir kepçe içinde ateşte eritilir. Bir kalburun içine biraz ekmek, tuz, buğday, arpa, bir bıçak, bir iğne, bir ayna konulur. Kurşun dökülecek hastanın başına bir örtü örterler. Kalburu hastanın başına tutarlar. İçinde su bulunan bir tasa eriyen kurşunlan dökerler. Soğuk suya dökülen kurşunlar haliyle donacaktır. Bu donma halinde göz göz ve pütür pütür bir manzara arzeder. Kurşunu döken: Gördün mü? göz var der ve hastayı okur üfler. Bıçakla sığar. Kalbura konulan ekmek, buğday vesaire köpeklere verilir.
Kaşıntı: Vücudu kaşınan kimselere çor içirilir. Çor bol tuzlu yoğurttur.
Dolama: Ocaklı kimse, dolama olan parmağı ağzının içine alır. Yavaş yavaş, döndüre döndüre ısırır, tükürükle, okur, üfler. Bu hareketi üç kerre yapar. Ocaklılar ekseriya bu işler için para almazlar. Para yerine, köpeklere ekmek verdirir. Yağlı çıra ateşte yakılır ve yağlan çatlaklara sürülür.
El Terlerse: Hiç tanımadığı bir kimsenin evine girilir. Yatak ve yorganına el değdirilir. Terleme geçermiş.
İşte yukarıda bol bol saydığımız hastalıkların devası da bunlardı.

KAYNAK;  www.kulturturizm.gov.tr/TR,64109/inanislar.html

22 Şubat 2017 Çarşamba

Nesquikli Kedi Dili Tatlı



Malzemeler:

1 tatlı kaşığı Nesquik toz

2 paket kedi dili bisküvi 


Muhallebisi için

2,5 su bardağı süt

3 yemek kaşığı toz şeker

4 yemek kaşığı nişasta

3 yemek kaşığı krema

1 paket vanilya


Islatmak için;
1 su bardağı süt
2 yemek kaşığı şeker

Muhallebi Yapımı;
Süt,şeker,nişasta ve vanilya tencereye koyalım ve kaynayıncaya karıştıralım.2 dakika kadar kısık ateşte pişirelim. Soğumaya bırakalım. Soğuduktan sonra kremayı ekleyip 2 dakika mikserle çırpalım.

Kedi Dili Tatlı Yapımı

 Kedi dili bisküvilerin 16 adetinin bir tarafını  ıslatalım tepsiye dizelim.Kedi dili bisküvilerin üzerine muhallebinin yarısını sürelim. Kalan 16 adet bisküviye de aynı işlemi yapıp  muhallebinin  üzerine dizelim.Kalan muhallebinin yarısını da üzerine dökelim ve eşit yayalım. Nesquik'ten tel süzgece koyalım ve elleyerek serpiştirelim.Buzdolabında en az 4-5 saat  beklettikten sonra, servis yapalım..

Afiyet olsun.


21 Şubat 2017 Salı

Baklava Yufkasından Çıtır Börek

Malzemeler;

  • 1 paket baklavalık yufka 
  • 300 gram kaşar ve beyaz peynir karışık olacak
  • 1  su bardağı süt
  • 1/2 su bardağı su
  • 1 yumurta 

Baklava Yufkasından Börek Yapımı;

  • Tepsiye yağlı kağıt serin.Yağ,süt ve yumurtayı bir kapta çırpın.
  • 5'er adet olarak yufkaları dizin ve yağ süt karışımından sürün. 
  • İkinci kata da aynı şekilde  yağ süt karışımından sürün.
  • Üçüncü  kata da aynı şekilde  yağ süt karışımından sürün.
  • Dördüncü kat yufkayı serin, üzerine yağ,süt karışımından sonra iç malzemesini  koyun.
  • Üst katları da aynı şekilde yapın.Kalan sosu üzerine dökün. Bıçakla dilim dilim kesin.
  • 200 derece fırında 35-40 dakika  kızarana kadar pişirin.
Afiyet olsun.

Bloggera Başlık Yerine Resim Ekleme




Blogunuza başlık yerine resim eklemek için;

1- Bir önceki yazımda anlattığım Blogger Üst Bilgi Kaldırma ile ilgili adımları takip 

ederek üst bilgiyi kaldırın. 
2- Daha sonra aşağıdaki kodun içinde koyu renklerle belirtiğim yerlere kendi bilgilerinizi kaydedin.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
<div align="center">
<a href="http://sevgihaber.blogspot.com.tr/" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Yazamazsan Karala " border="0" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhJK7lCGYc66KRj3dNZuB58912kQDVKIF2uZ-dC9YagJEKiFY7fdzhTxZ6PhIsxn1m93a33JdSKHOEGPdckZ0hTMvDS2maN55DMvdJfgIHdgiT9bk3UAcbq6UOzkd0h0EsEXKVRO0R5Sic/s320/PicMonkey+Collage.jpg" title="Yazamazsan Karala " width="900" /></a></div>

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------


http://sevgihaber.blogspot.com.tr/" yerine kendi blog adresinizi yazın.

src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhJK7lCGYc66KRj3dNZuB58912kQDVKIF2uZ-dC9YagJEKiFY7fdzhTxZ6PhIsxn1m93a33JdSKHOEGPdckZ0hTMvDS2maN55DMvdJfgIHdgiT9bk3UAcbq6UOzkd0h0EsEXKVRO0R5Sic/s320/PicMonkey+Collage.jpg" yerine kendi blog resminizin adresini kopyalayın.

title="Yazamazsan Karala " yerine kendi  blog isminizi yazın.


 3- Son olarak,        Yerleşim   =>   Gadget Ekle   = HTML/JavaScript  tıklayın düzenlediğiniz kodu ekleyin ve kaydedin.