YAZILARIM,BLOG,BLOGGER,YEMEK,HAMUR İŞLERİ,TATLILAR SAĞLIK, CİLT BAKIM,ANNEÇOCUK,YAŞAM,ŞİFALI TAŞLAR,ŞİFALI BİTKİLER
5 Aralık 2016 Pazartesi
Kış Depresyonuna Karşı Ne Yapabiliriz?
Mevsimsel değişikliklerin tüm canlılar üzerinde önemli etkileri bulunduğu uzun zamandır biliniyor. Mevsim geçişleri, özellikle de hassas bünyelerde güçlü etkiler yaratabiliyor. Depresif ruh hali, sinirlilik, alınganlık, konsantrasyon güçlüğü, keyifsizlik, yorgunluk, uykuda artış ya da azalma gibi belirtilerle kendini gösteren ve ‘kış depresyonu’ diye adlandırılan bu değişim, mevsimsel duygu durum bozukluğu olarak tanımlanıyor. Artık psikiyatrik bir bozukluk olarak kabul edilen mevsimsel duygu durum bozukluğunun yaşam boyu görülme sıklığı ise yüzde 17.1 olarak kabul ediliyor.
Medical Park Silivri Hastanesi Psikoloğu Dr. Fehime Hamaloğlu, “Mevsimsel duygu durum bozukluğu yaşadığını düşünenler, özellikle sabah gündoğumu ve akşam gün batışı saatlerinde doğaya çıkmalı, düzenli nefes egzersizleri yapmalı ve gözlerinin olabildiğince ışık almasını sağlamalıdır” diyor. Kış depresyonu ve tedavi yöntemlerine dair Dr. Hamaloğlu tarafından paylaşılan bilgiler şöyle:
“Melatonin ışık etkisiyle baskılanan, uykuya geçişimizi sağlayan bir hormondur. Mevsimsel özellikli depresyon tanılı hastalar incelendiğinde, bu kişilerde kış aylarında daha fazla melatonin salgılandığı gözlenmiştir. Sonbahar ve kış mevsiminde güneş ışığından daha az faydalanmamız nedeniyle beyinde bazı merkezler uyarılamadığı için mutluluk hormonu olarak bilinen serotonin yapımı çok azalır ve bu durumlarda melatonin artışıyla seyreden depresyon ortaya çıkar. Kış aylarında daha çok uykuya ihtiyaç duymamızın en büyük nedeni de ışığın azalmasıyla birlikte serotonin hormonunun azalmasına karşın melatonin hormonunun artmış olmasıdır. Kış dönemlerinde artan melatonin uyku isteğinin artmasına ve iştahın açılmasına neden olur."
Kadınlardaki kış depresyonu yaygınlığının erkeklere kıyasla daha yüksek olduğu ve bu sürecin ergenlikle başlayıp menopozla sona erdiği belirtiliyor. Buna göre kadınların depresyonuna daha yüksek oranda anksiyete eşlik eder, atipik özellikleri ve döngüsel özelliği vardır. Dr. Fehime Hamaloğlu'nun sunduğu öneriler şöyle:
"Mevsimsel duygu durum bozukluğu yaşadığını düşünenler, özellikle sabah gündoğumu ve akşam gün batışı saatlerinde doğaya çıkmalı, düzenli nefes egzersizleri yapmalı ve gözlerinin olabildiğince ışık almasını sağlamalıdır. Mevsimsel duygu durum bozukluğu yaşayan kişiler halsizliğinde etkisiyle hareketten kaçınır ama fiziksel aktivitenin eksikliği nedeniyle daha halsizleşir. Ancak kişilerin daha fazla fiziksel aktiviteye yönelerek bu kısır döngü kırması gerekir. Kışın etkisiyle kişilerin günlük yaşantılarında büyük değişiklikler yapmalarından kaçınmaları, hayatlarına olabildiğince aynı düzenle devam etmeleri, zaten hormonlar bizi bu duruma sürüklüyormuş diyerek durumu kabullenip pes etmemeleri, uyku düzenlerini bozacak kötü alışkanlıklardan kaçınmaları mevsimsel duygu durum bozukluğuna yakalanma riskini azaltacaktır.
Mevsimsel duygu durum bozukluğu tedavisinde sıklıkla antidepresanlar, uyku yoksunluk terapileri ve özellikle de fototerapi kullanılır. Antidepresan etkisi gösteren ışık tedavisi (fototerapi) ile melatonin salınımı azaltılarak bu süreç tersine çevrilebiliyor. Mevsimsel duygu durum bozukluğunda sadece antidepresan kullanımı çözmez, yalnızca erteler. Bu nedenle ciddi durumlarda en uygun tedavi yöntemi ilaç kullanımı ile psikoterapinin birlikte ilerlemesidir."
www.denizkizi.net/
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder