27 Kasım 2016 Pazar

EVLİLİKTE MUTSUZLUĞUN NEDENLERİ NELERDİR?



Mutsuz evlilikler günümüzde geçmişe göre çok daha yaygın ve bu artan boşanma oranları ile de kendini gösteriyor. Çiftlerin evlendikten sonra mutsuzluğa gömülmeleri hem hayat kalitelerinin düşmesine neden oluyor hem de çocukların gelecekte çeşitli psikolojik sorunlara sahip olmalarına da bir önayak durumunda.
Özellikle evli çiftlerin çok uzun süre sevgililik dönemi yaşamış olmaları yahut tam tersi çok kısa sürelerde tanışıp hemen evlenmeye karar vermeleri mutsuz evliliklerin en büyük yapı taşlarından bir tanesi.
Uzun dönemli ilişkilerden sonra gelen evlilik kararı sevgi ve mutluluktan çok o kişiye alışmak ve başka birisi ile bir ilişki denemekten korkmak nedeniyle gerçekleşiyor. Yani hali hazırda evlenebileceği bir adayın varlığını bilen taraflar ne yazık ki gerçekten karşılarındaki bireyin evlilikte onlar için uygun olup olmadığını düşünmek yerine kolaycılığa kaçıyorlar ve mutsuz evliliklerin temelini atabiliyorlar.
Aynı şekilde çok kısa bir süre önce tanışmış ve hemen evlenmeye karar vermiş kadın ve erkeklerde ise ilişki başlangıcı heyecanından kaynaklanan acelecilik ve doğru değerlendirememe nedeniyle mutsuz evliliklere yönelim mevcut. Dikkat ederseniz her iki durumda da mantıklı ve etraflıca düşünmemekten kaynaklanan, evliliğin en başından itibaren mutsuz olacağını görmezden gelen çiftlerin hareketleri öne çıkıyor.
Bunun yanında karı ve kocaların evlilikten sonra evlilik öncesi hayat tarzlarını büyük oranda değiştirmeleri, farklı huylara sahip olmaları veya eşlerini ihmal etmeye başlamaları evliliklerde yaşanan en büyük problemler arasında.
Maddi sorumluluklar ise özellikle erkeklerin üzerindeki çalışma yükünün artmasına ve eve iş getirmekten tutun da eşleriyle vakit geçirmek istememeye kadar çeşitli sorunlara neden oluyor. Evlilikten önce ailesi ile birlikte yaşayan ve herhangi bir maddi sorumluluk altına girme deneyimine sahip olmayan pek çok erkeğin evlilik sırasında bu yükten bunalmaya başladığı ve yaşadıkları bu stresi evliliklerine ve eşlerine de yansıtmaya başladıkları biliniyor.
Kadınlarda ise çocuk sahibi olmanın evlilikte bazı mutsuzluklara yol açtıklarına rastlanıyor. Sürekli olarak hayatlarının merkezine çocuklarını yerleştirme eğiliminde olan kadınlar bu yapılarının kurbanı olarak eşlerini ihmal edebiliyor ve eşleriyle geçirdikleri vakti giderek azaltıyorlar. Bunun neticesinde gerçekleşen iletişim eksikliği ve birbirine yabancılaşma evliliklerin de sonunu getiriyor.

Hiç yorum yok: