- Tüm Yağlar Eşit Yaratılmamıştır
Hindistan cevizi yağı, trans yağların aksine, sağlıklı formda bir doymuş yağdır. Trans yağ asitlerinin tüketilmesi kalp problemleri, depresyon ve yüksek kolesterol seviyeleri gibi sağlık sorunlarıyla ilişkilendirilirken, Hindistan cevizi yağı karaciğerde metabolize edildiğinden çok hızlı bir şekilde enerjiye dönüşür ve vücutta yağ olarak depolanmaz.
- Kilo Kontrolüne Yardımcı Olur
2009 yılında 40 kadın üzerinde yapılan bir bilimsel araştırma kadınlarda Hindistan cevizi yağı tüketimi ile karın bölgesindeki yağlanma arasındaki ilişkiyi inceleyerek, günde 30 ml Hindistan cevizi yağı tüketmenin karın çevresinde kayda değer bir incelme ve Vücut Kitle Endeksi seviyelerinde önemli bir düşüş sağladığı sonucunu ortaya koydu.
- Sindirimi Destekler
Eğer sindirim sorunları ya da şişkinlik yaşıyorsanız, beslenmenize Hindistan cevizi yağını eklemenin faydalarını hissedeceksiniz. Antibakteriyel özellikler taşıyan Hindistan cevizi yağının sindirim düzensizliklerine yol açan bakteriler ve parazitler üzerinde yatıştırıcı etkiye sahip olduğu ortaya çıktı.
- Tip II Diabet Riskini Azaltır
Garvan Tıbbi Araştırmalar Enstitüsü tarafından 2009 yılında yürütülen bir araştırma Hindistan cevizi yağı kullanımının vücudu insülin direncine karşı koruyarak Tip II Diabet riskini azalttığını ortaya koydu.
- Bağışıklık Sistemini Güçlendirir
Hindistan cevizi yağının yapısında bulunan laurik asit, kaprilik asit ve kaprik asitler, antiviral, antimikrobiyal ve antifungal özellikleriyle bağışıklık sistemini güçlendirirler. Saf Hindistan cevizi yağı yaklaşık olarak yüzde 50 oranında laurik asit içerir. Bu oran, doğal olarak ulaşabileceğiniz en yüksek oranlardan biridir. Vücut, laurik asidi anne sütünde de bulunan bir yağ asidi olan monolaurin’e dönüştürür. Monolaurin bileşeni candida albicans ve fungal enfeksiyonların yanı sıra bakteri veya virüs kaynaklı olan herpes, kızamık, grip, ve hepatit C gibi hastalıklara karşı da etkilidir.
- Metabolizmayı Hızlandırır
Hindistan cevizi yağı gibi orta zincir yağ asitleri içeren gıdaları tüketmek arabanıza yüksek oktanlı yakıt koymaya benzer. Arabanızın performansının artmasına benzer şekilde, vücudunuzun performansı artar. Journal of Nutrition’da sonuçları paylaşılan bir araştırma Hindistan cevizi yağı kullanımının metabolizmayı hızlandırdığını ortaya koyuyor. Araştırmacılar günde 2 yemek kaşığı Hindistan cevizi yağı tüketen deneklerin tüketmeyenlere nazaran daha fazla kalori yaktığını gördüler. Hindistan cevizi yağında bulunan orta zincir yağ asitleri doğrudan karaciğerde metabolize olup derhal enerjiye çevrildikleri için vücutta hızlı bir enerji artışı sağlıyorlar. Orta zincir yağ asitleri vücutta enerji üreten hücreler tarafından kolayca emildikleri için, metabolizma hızlanıyor ve bu ‘enerji patlaması’ tüm vücutta uyarıcı bir etki yaratıyor.
- Yüksek Isıda Pişirilebilir
Zeytinyağı soğuk olarak tüketildiğinde sağlık açısından son derece faydalı olmasına rağmen, kızartma yağı olarak yüksek ısılarda kullanıldığında okside olarak, kansere sebep olan serbest radikallerin ortaya çıkmasına yol açar. Hindistan cevizi yağı ise, orta zincir bir doymuş yağ asidi olduğundan birçok çoklu ya da tekli doymamış yağa göre daha yüksek ısılarda kullanılabilir. Belki kızartma yağı olarak değil ama kek, kurabiye gibi yüksek ısılarda pişirilen yemeklerde Hindistan cevizi yağı gönül rahatlığı ile kullanılabilir. Kendine özgü tadı ile tariflere ayrı bir lezzet katar.
- Tatlı Krizlerini Engeller
Canınız aniden engellenemez bir şekilde tatlı çektiğinde, o çikolatalı gofreti ya da çilekli pastayı midenize indirmeden önce, bir kere de birkaç çay kaşığı saf Hindistan cevizi yağı yemeyi deneyin. Bu yüksek kaliteli yağın açlığınızı bastırmada karbonhidratlara göre daha etkili olduğunu göreceksiniz. Şekeri kestikçe de emin olun ki kendinizi çok daha az ‘aç kurt gibi’ hissedeceksiniz.
Birçoğumuz, sürekli aç hissetmenin aslında vücudumuzun doğru beslenmediğine dair önemli bir ipucu olduğunun farkında değiliz. Doğru oranda ve tipte yağ ve proteinler tüketerek vücudun ihtiyacı olan enerji için kaliteli bir kaynak yaratabilir ve şekerin yarattığı bağımlılıktan kurtulabiliriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder